İstanbul, Türkiye’nin nüfusu en fazla ili olmanın yanında ülkemizin sosyal, kültürel ve ekonomik başkenti olma niteliklerine de sahiptir. 8500 yıla uzanan geçmişiyle dünya tarihi boyunca en önemli merkezlerden biri olmuş ve 3 imparatorluğa başkentlik yapmıştır. İstanbul, bu uzun geçmişi boyunca pek çok büyük çaplı depremle karşılaşmış, pek çok önemli yapı bu depremlerde ciddi hasar almış ya da yıkılmıştır.
Bu gerçekten hareketle, Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde bulunan ve aralarında Yıldız Sarayı, Topkapı Sarayı gibi önemli yapıların da olduğu 26 tarihi yapı kompleksinde yer alan 176 binanın envanter çalışmasını tamamladık. Bu yapıların sismik risklerinin değerlendirilmesi ve sonuçlarının kullanılabilmesi için elde edilen verilerin özel bir veri tabanına aktarılmasını sağladık.
Kültürel Mirasın Korunması çalışmaları kapsamında literatür taraması, saha çalışmaları, restitüsyon projesi, sismik risk değerlendirmesi, zarar azaltma önlemleri ile coğrafi bilgi sistemleri veri tabanının devreye alınması çalışmalarını gerçekleştirdik. Yine Arkeoloji Müzesi klasik ve ek binaları, Aya İrini Anıtı ve Mecidiye Köşkü’nün deprem performansının değerlendirmesi çalışmalarını tamamlayarak, her bir bina için yapısal güçlendirme proje önerilerini geliştirdik.
Tarihi Yapılarda Deprem Risklerinin Yönetimi Kılavuzu
İstanbul Valiliği ve Vakıflar Genel Müdürlüğü (VGM) arasında 26 Nisan 2016’da imzalanan protokolün ardından başlatılan ve İPKB ve VGM’nin yanı sıra Kültür ve Turizm Bakanlığı ve ICOMOS Türkiye’nin de desteği ile devam eden “Tarihi Yapılar için Deprem Risklerinin Yönetimi Kılavuzu Hazırlanması Projesi” çalışmalarının tamamlamasının ardından oluşturulan kılavuz 5-6 Ekim 2017’de düzenlenen sempozyumla kullanıcı ve uzmanlara tanıtıldı. Kılavuz için tıklayınız.